Romancı, senarist, oyuncu. 1994 yılında Tokat'ta doğdu ve büyüdü. Üniversite eğitimi için doğduğu şehirden ayrılıp bir süre Düzce'de yaşayan Büşra Yılmaz, Sosyal Hizmetler Bölümünde okudu. 2017'de İstanbul'a taşındı. Kendisinden küçük yaşta bir kız kardeşe ve Uncookies olarak adlandırılan bir okur grubuna sahip. İlk yazma yeteneğini uygulama olan Wattpad isimli sosyal kitap uygulamasında gerçekleştirdi.
Büşra
Yılmaz ilk kitabı olan 4N1K ile popülerlik kazandı. Sonra Ölüme Fısıldayan Adam
sırası ile Moira Sarmalı hikayelerini yazdı.
Epsilon
yayınları tarafından keşfedilen hikayeler kitap şeklinde basılmış. Sinema ve
dizi film uyarlaması yapılan 4N1K kitabı okuyucular tarafından büyük bir ilgi
ile karşılanmıştır.
Küçük
yaştan beri yazmaya ilgisi olan Büşra Yılmaz, elinde halihazırda Ölüme
Fısıldayan Adam gibi kurguları olmasına rağmen, neşeye ihtiyacı olduğu bir
dönemde internet üzerinden 4N1K isimli eserini bölüm bölüm yazmaya ve direkt
okuyucuya sunmaya başladı. Gelen büyük ilgiden sonra, basılması için Epsilon
Yayınevi ile anlaştı.
Kitabı
çıktığı gibi “Çok Satanlar” listesine ilk sıradan girdi, ilk hafta 100 binin
üzerinde sattı. Elele Avon Kadın Ödülleri (2016) tarafından
"Yılın Yazarı" ödülüne layık görüldü.
İmza
günlerinde yaşanan yoğunluk sonrası Fabrika Yapım'dan gelen eserinin filme
dönüştürülmesi teklifini kabul etti ve bu teklif devam kitabı 4N1K-2: On İkiden
Sonra için de devam etti. Vizyona giren iki filmden sonra, 4N1K İlk Aşk adıyla
Fox TV dizisi olarak ekranlara geldi, ilk sezonun ardından dijitalde 4N1K Yeni
Başlangıçlar olarak devam etti.
4N1K
ile birbirine çok zıt bir kurgusu olan Ölüme Fısıldayan Adam ve devam kitabı
Kibrit Çöpü Mezarlığı da Epsilon Yayınevi tarafından basıldı. Şimdilerde ise
senaryo yazıyor ve başka bir serisi mangaya dönüştürülüyor.
Kitapları:
4N1K
(2015),
Ortaokul
6. Sınıf Resimli İngilizce Sözlük (2014),
Ortaokul
7. Sınıf Resimli İngilizce Sözlük (2014),
Ölüme
Fısıldayan Adam (Özel Baskı, 2016),
Ölüme
Fısıldayan Adam (2017),
4N1K -
2: On İkiden Sonra (2017),
4N1K
Film Özel Baskısı (2017),
Sonsuzluğun
Ötesinde (Şevval Sarı ile, 2019),
Büşra
Yılmaz Seti (3 Kitap Takım, 2019),
Kibrit
Çöpü Mezarlığı (Özel Baskı)
Kibrit
Çöpü Mezarlığı - Ölüme Fısıldayan Adam 2 (2019),
Ölüme
Fısıldayan Adam 2 (2019),
4N1K
Set (2 Kitap Takım, 2019),
Paragraf
15x22 Denemeleri (2020),
8.Sınıf
LGS Paragraf Soru Bankası (2020).
Senaryosunu
Yazdığı Diziler:
Külahta
Erimiş Dolunay (TV Dizisi - 2019)
4N1K:
Yeni Başlangıçlar (TV Dizisi 2018 - 2019)
4N1K 2
(TV Dizisi 2018)
4N1K
(TV Dizisi 2017)
Rol
Aldığı Diziler:
Evlilik
Hakkında Her Şey (Zeynep, TV Dizisi 2021-2022)
Vuslat
(TV Dizisi 2019-2020)
Zengin
ve Yoksul (TV Dizisi 2019)
No: 309
(TV Dizisi 2016)
HAKKINDA
Tokat'ta büyüyüp ne kadar 'bad girl' olunabilir ki | İzzet ÇAPA
(hurriyet.com.tr, 7 Aralık 2015), Elele Avon Kadın Ödülleri 2016 sahiplerini
buldu! – Elele Online (web.archive.org, 20.01.2017), Büşra Yılmaz kimdir?
(yeniakit.com.tr, 22 Aralık 2019), Büşra Yılmaz kimdir - Kitapları
(kidega.com, idefix.com, kitapyurdu.com, kitap365.com, 08.01.2021), Büşra Yılmaz (imdb.com,
02.02.2022), Büşra Yılmaz (sinematurk.com, 02.02.2022), Büşra Yılmaz (diziseti.tv,
02.02.2022), Büşra Yılmaz (beyazperde.com, 02.02.2022).
Onun
adını önce, koca koca yazarlarla yarışa girdiği hatta birçoğunu geride bıraktığı
D&R’ların “Çok Satanlar” listesinde gördüm. Ardından daha satışa çıktığı
ilk günlerde 100 binin üzerinde sattığını okudum. Sonra geçen ay TÜYAP kitap
fuarındaki o olaylı imza gününe bizzat şahit oldum.
Yayınevleri
arasında dolaşırken önümdeki iki genç kızın “Ya duydun mu Büşra’nın imza
gününde kalabalıktan üzerine stant devrilmiş” cümlesini duyduğumda kulaklarıma
inanamadım! Evet, binlerce kişi ondan imza almak için sıraya girip birbiriyle
yarışmış ve sonunda imza günü aşırı kalabalık nedeniyle sonlandırılmış. Ee hâl
böyle olunca rockstar’lara taş çıkaracak ündeki bu genç yazarstar’ın yanında
buldum kendim. İşte karşınızda WattPad yıldızı, 4N1K’nın listeleri altüst eden
yazarı Büşra Yılmaz...
Tokat’ta
büyüyüp ne kadar ‘bad girl’ olunabilir ki
*
21 yaşında 100 bin satan bir kitaba imza atmak nasıl bir duygu?
-
Çok müthiş bir his. Ama bana yüklediği sorumluluk da var. Kafama eseni
yapamıyorum. Ben yine eski benim ama beni bu kadar takip eden insanları görünce
biraz daha yaptıklarıma dikkat etmem gerektiğine inanıyorum.
*
Vay, desene WattPad’in marjinal kızı Büşra’nın o eski halinden eser yok şimdi!
-
Marjinal mi, nerem marjinal? 94-95 yıllarında doğan her üç kişiden birinin adı
Büşra neredeyse. Bir de soyadım Yılmaz... Büşra Yılmaz ismiyle ne kadar
marjinal olunabilinir ki! Hoş anneme sorarsan ismim çok marjinalmiş, hatta bana
koyduğunda kimselerde yokmuş, herkes benden görmüş (kahkahalar).
*
Demek ki bu kadar insan ismine değil, cismine gelmiş...
-
Valla yıllarca öyle değildi (gülüyor). Tokat gibi küçücük bir yerdeydim ve
hiçbir zaman popüler olmadım. Benim için hep “Ay ne kadar tuhaf hareketleri
var” falan diyorlardı. Ama ben bir gün o tuhaflığımın satacağından emindim.
Bana deli diyenler şimdi “Canım Büşracığım nasılsın?” diye mesaj atıyorlar
(kahkahalar).
*
Yoksa millete “Şimdi gel de gör beni, bambaşka biri” demek için mi yazdın bu
kitabı?
-
Yok, o kadar da intikamcı değilim. Ama yine de “Sen bana zamanında bunları
söylemiştin” diye cevap vermek hoşuma gidiyor (gülüyor). Zaten küçük yaştan
beri yazmaya hep bir hevesim vardı. Bunda annemle babamın ben ufakken
boşanmasının da etkisi büyük. Problemli ailelerin çocuklarının hayal gücünün
daha geniş olduğuna inanıyorum. Mesela kocaman bir yemek masamız vardı. Onlar
kavga ettiğinde ben altına saklanır, masalsı dünyamda başka karakterlere
bürünürdüm.
*
Nasıl yani Casper gibi hayalet arkadaşların mı vardı?
-
Hayali arkadaş boyutuna hiçbir zaman ulaşamadım, daha çok farklı kişiliklere
bürünürdüm (kahkahalar). Mesela bir ara Beba Jordan’dım. Bir sürü albümüm,
milyonlarca hayranım vardı.
*
Sokağa çıkınca Tokat’ın gerçekleri yüzüne bir tokat gibi mi çarptı?
-
Sorma (kahkahalar). Öyle olunca hoooppp başka karaktere geçiyordum ben de...
Sonra liseye girince, derslerin yoğunluğundan yazmaya ara verdim. Mühendis
olacağım diye bir buhran dönemi yaşadım. Neyse ki bunu çabuk atlatıp, dizi film
senaryosu yazma fikrine sabitlendim.
*
“Büyüyünce ne olmak istiyorsun?” sorusuna “Senarist” diye mi cevap veriyordun?
-
Yok ya en büyük hayalim kriminolojist olmaktı! Suç bilimine, polisiyeye acayip
merakım var. Mesela geçmişten birini bugüne getirme şansım olsa, o dünyanın en
büyük seri katili Albert Fish olurdu! Bir sürü insanla empati kurabiliyorum ama
asla onun gibi düşünemiyorum. Sohbet edip, bana insanları nasıl öldürdüğünü
anlatmasını isteyerek ondan tekrar nefret ederdim (kahkahalar).
*
Hayaller kriminoloji, gerçekler sosyal hizmetler!
-
Evet, üniversitede sosyal hizmetler okuyorum, ne var ki bunda (gülüyor).
*
Bu kadar yaygara koparan bir kitaptan sonra herhalde Türk Dili ve Edebiyatı
bölümüne yatay geçiş yaparsın?
-
Hiç böyle düşünmedim, hayatımdan memnunum. Benim edebiyat gibi bir kaygım yok.
Bu kız kitap yazar diye kendimi kalıplara da sokmak istemiyorum. Kendimi yazar
olarak görmüyorum.
*
Ya bırak bu mütevazı kız ayaklarını...
-
(Gülüyor) Samimi söylüyorum, kitap benim için ne bir hayaldi, ne de bir gaye...
Ben bambaşka şeyler hayal ediyordum, onların hiçbirini gerçekleştiremediğim
için bugünlere geldim.
*
Nankörlük yapma, bu günler dediğin de bir sürü insanın hayali...
-
Biliyorum, ben de bu yüzden son bir aydır bambaşka bir şaşkınlık yaşıyorum.
Düzce’de 1+1, okula yakın olsun diye kasabada bir ev tutmuşum, bir sabah
uyanıyorum, Fox TV kapımda. Yanımdan inekler geçiyor, Fox Haber’den bilmem ne
soru soruyor. Bunları kaldıramıyorum (kahkahalar). Ama bir yandan da iyi oldu,
artık mahalledeki bazı kişilere gıcıklık yapabiliyorum. Haberciler gittikten
sonra zili çalıp “Size mi gelmişler” diye sorduklarında, “hee” deyip kapıyı
suratlarına kapatıyorum (gülüyor).
*
Sen de Allah’tan kitap yazmak istemiyormuşsun he...
-
İstememek değil, hayalim değildi dedim sana. Ama şu evrede artık zevkli de
gelmeye başladı. Hani kitap yazmak isteyenler, “bayıldığım yazarlar vardır”
derler ya. Benim ise hayran olduğum bir sürü yönetmen var.
*
Çaktırmadan yapımcılara da mesajı gönderirim diyorsun...
-
Yok o anlamda söylemedim ama bir senaryoma bir yapımcıdan teklif geldi. Hem de
başrolü benim oynamam şartıyla! Çok heyecanlandım. Ancak bunlar için henüz bir
karar vermiş değilim. Neyi isteyip neyi istemediğimi iyi değerlendirmem gereken
bir süreçteyim. Bu arada yazdığım Ölüme Fısıldayan Adam diye psikodram türünde
bir kitap var...
*
Sende biraz da psikopatlık da var galiba...
-
Böyle 4N1K gibi pembe kapaklı bir kitaptan sonra çıkacak kitabı WattPad’de
okuyanlar “Bunu nasıl yazdın?” diye soruyorlar. O psikopatça yanımı yansıttığım
kitaplar bana daha yakın geliyor. Kafamda daha önce öldürdüğüm karakterleri
yazarak canlandırmayı seviyorum.
*
Çok satarım ama aynı zamanda bad girl’üm diyorsun...
-
Onu dalga geçmek için söylüyorum! Tokat’ta doğup büyünce istediğin kadar çılgın
ol, yine de bad girl olunmuyor! Üstümde de eğreti duruyor zaten ama çok ti’ye
alıyorum o halimi... “Bugün de çok bedgörldüm, otobüste yakışıklı bir çocuğu
daha kestim” yazıyorum, millet kopuyor (kahkahalar).
*
Senin için “Dostoyevski bile okumamış” diyorlar...
-
Nereden biliyorlarmış okumadığımı? Ekşi’de o yorumu görünce üzüldüm. Ekşisözlük
takip ettiğim bir siteydi ama artık eskisi kadar girmek gelmiyor içimden.
*
Niye, bizi eleştirince iyi de seni eleştirince mi kötü oldular?
-
Eskiden de sevdiğim kişiler hakkında kötü bir şey yazdıklarında kızardım ama
şimdi 1000 kat daha sinirleniyorum. Bir varoşluk yaftasıdır gidiyor. Benim ne
varoşluğumu görmüşler? 15 yaşında bir kız beni seviyorsa bu varoş olduğumu mu
gösteriyor?
*
Bu aydınların da kendinden başka kimseye tahammülü yok galiba...
-
Ben onları eleştirebilecek bir konumda olmadığımı düşünüyorum. Ama beni
tanımadan eleştirmeleri de saçma geliyor. İmza gününe 7 bin kişinin gelmesi
onlar için varoşluk. Haberlerde gördüğün o üç saniyede bu kanıya nasıl vardın?
Tutturmuşlar ergen ergen diye... Ergenlerin kitap okumaya hakkı yok mu? Herkes
12 yaşında Suç ve Ceza okumak zorunda mı? Ya da sen hiç ergen olmadan 21 yaşında
mı doğdun?
25
YAYINEVİNDEN TEKLİF GELDİ, FIRSATI TEPMEK APTALLIK OLURDU
*
Kitabında ne anlattın da bu kadar kısa zamanda en çok satanlar listesine girdi?
-
Dört erkek ve bir kızın hikayesini.
*
Kız dediğin bildiğin erkek Fatma değil mi?
-
Ya deme işte, öyle dediklerinde gıcık oluyorum. Bazı şeylerin erkeklere
atfedilmesine acayip karşıyım. Ne yani ben de futbolu sevemez miyim kardeşim.
Yaprak da aslında kadın hassasiyetlerine sahip ama futbol gibi hobileri olan
bir kız.
*
Yaprak sen misin yoksa?
-
Yok ya! Bir şablon dolduracak olursan benden içinde çok parça bulursun ama
çizgileri ben değilim.Tokat’ta büyüyüp ne kadar ‘bad girl’ olunabilir ki
*
Twitter da en büyük bağımlılıklarından biri... 140 karakter beni kesmedi diye
mi kitap yazıp yayınevi yayınevi dolaştın?
-
Kitabım olsun gibi hayaller kurmadığım için yayınevleriyle görüşmedim. Hatta
başlangıçta gelen teklifleri reddettim. Ama iki hafta içinde 25 büyük
yayınevinden teklif gelince bu fırsatı tepmek de aptallık olurdu. Yoksa ben
aklıma gelenleri WattPad’de, Facebook’ta, Twitter’da yazıyordum o kadar...
*
Bu WattPad dediğin şey nedir Allah aşkına?
-
YouTube’un kitap versiyonu gibi. Nasıl orada bir video patlıyorsa, buraya
koyduğun kitap da bir anda popüler olabiliyor. Mesela 4N1K, 25 milyon tık aldı!
*
Oy maşallah! Kitap 100 bin sattığına göre artık zenginsindir... Ne yapacaksın o
parayla?
-
Annem çalışmadığı için geleceğimle ilgili korkuları vardı. O yüzden tüm para
gidecek olsa da, önce ona bir ev almak istiyorum.
500
KİŞİ GELİR SANIYORDUM BAKTIM 7000 KİŞİ GELMİŞ
*
Gelelim TÜYAP’ta kitapların Justin Bieber’ı gibi karşılandığın o meşhur imza
gününe...
-
Biz maksimum 500 kişi gelir diye düşünüyorduk. Hatta ona göre hazırlanıp,
gelenler için küçük sürprizler bile hazırlamıştık. TÜYAP’ın bize verdiği rakam
ise 7000 kişi! Tahminimin 10 katından bile fazla! Geçen hafta ikinci imza
gününü yaptım, baktım hepsi tekrar gelmişler.
*
Peki kitlenin büyük bir kısmı olan 13-17 yaşındakiler ne buldu da bu kadar
sevdi seni?
-
Ben teenage yazarı değildim, bir gruba da hitap etmiyordum. Kendi yağımda
kavruluyordum. Psikodram olarak yazdıklarım taş çatlasa bin tık falan alıyordu.
Bir ara kafam dağılsın diye bu tarza geçtim ve fark ettim ki hepsi bir idol
arayışında... Bir “rol model”leri olsun, onun izinden gidip bağlansınlar
istiyorlar. Çoğunun da aile bağları zayıf ve arkadaşlarıyla problemleri var.
Ben de onlara hayalini kurdukları, hiç abartısı olmayan bir arkadaş grubu
sundum.
*
Gerçekleri yazdığın için mi sevildin yani, bu kadar basit mi?
-
Bence evet! Mesela her lisede arka sırada oturup sadece kitap okuyan biri ve
ona sataşanlar vardır. Sadece bu karakter bile onların hoşuna gidiyor, ben de
bunu yaşadım diyor. 4N1K’da herkesin kendiyle özdeşleştirebileceği karakterler
var.
*
Hem idolleri olan karakterler yarattın hem de onların idolü oldun!
-
Ben genelde evde pijamalarıyla takılan, sıradan bir tipim. Ama samimi bir dünya
kurdum onlarla kendi aramda. Saçma sapan bir şey yapınca bile acayip hoşlarına
gidiyor. Pandalı pijamam ikon oldu. Galiba tarzımı seviyorlar. Bir de değişik
topuzum var, bir baktım TÜYAP’a gelenlerin hepsi ondan yapmış.
*
Peki senin idolün kim?
-
Birçok alana zıpladığım için net bir idolüm yok ama eskiden ünlü kriminolojist
Sevil Atasoy’u örnek alırdım. Ama illa bir isim ver dersen, Gülse Birsel’i tek
geçerim. Bir de Agatha Christie...
ŞU
ANA KADAR KARŞIMA “İŞTE BU” DİYECEĞİM BİRİ ÇIKMADI
*
Sevgilin var mı?
-
Yok ya (gülüyor).
*
Neden, bunları yazmak için aşktan uzak mı kalıyorsun?
-
Sanırım o benden uzak kalıyor (kahkahalar). Şaka bir yana o konular benim için
çok zor, biraz da tutucuyum galiba. Görsel anlamda değil ama kafa yapısı olarak
“aa evet bu kişi o” diyebileceğim kimse çıkmadı karşıma.
*
Peki biri çıkıp “Ben senden hoşlanıyorum” dese...
-
Ne diyeceğim, Allah senden razı olsun derim (kahkahalar).
KAYNAK:
Tokat'ta büyüyüp ne kadar 'bad girl' olunabilir ki | İzzet ÇAPA
(hurriyet.com.tr, 7 Aralık 2015).