Tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu, seslendirme sanatçısı. Gerçek adı: Reşit Altan Erkekli. Namı: Halil Aslanbaş. 18 Kasım 1955, İstanbul doğumlu. İlk ve ortaokulu yatılı olarak Diyarbakır’da okudu. Lise eğitimini Kadıköy Maarif Koleji'nde aldı. Lise döneminde tiyatroyla ilgilenmeye başlayan Erkekli, karşılaştığı zorluklar sebebiyle tiyatrodan vazgeçip inşaat mühendisi olmaya karar verdi. Ancak lisedeki İngilizce hocasının ısrarıyla bu kararını değiştirerek 1975 yılında Ankara Üniversitesi DTCF Tiyatro Bölümü'ne girdi.
Eğitimi
sırasında, fakülte öğrencileri tarafından hazırlanan Kopermikli Yüzbaşı
oyununda, başrol oyuncusunun gösterime gelememesi sebebiyle başrolde sahneye
çıktı. Oyunun galasının ardından yanına yaklaşan Rutkay Aziz'in AST gemisine
hoş geldin sözleriyle profesyonel oyunculuğa başlamış oldu.
Mezun
olduktan sonra, DTCF Tiyatro Bölümü Oyunculuk Ana Sanat Dalı'nda öğretim
görevlisi olarak çalıştı ve AST'ta oyunculuğa devam etti. 1985 - 1989 yılları
arasında Devlet Tiyatroları'nın Çocuk ve Gençlik Tiyatroları bölümünde çalışan
Erkekli, 1989 yılında yeniden AST'a döndü. Susam Sokağı'ndaki Edi karakterini
seslendirdi.
BKM
(Beşiktaş Kültür Merkezi) Oyuncuları arasına AST'daki görevine veda ederek
katılan Erkekli, Bir Demet Tiyatro adlı dizide de rol aldı. Sen Hiç Ateş Böceği
Gördün mü adlı tiyatro oyununda, vefat eden Gürdal Tosun'un rollerini üstlenen
sanatçı, Vizontele adlı sinema filminde de Yılmaz Erdoğan ve Demet Akbağ'la başrolü
paylaştı.
2009 yerel
seçimlerinde, Cumhuriyet Halk Partisi'nden Beşiktaş Belediye meclisi üyeliğine
seçildi. 2007 yılından beri, Başkent İletişim Bilimleri Akademisi'nde,
diksiyon, spikerlik ve sunuculuk, seslendirme ve oyunculuk eğitimleri
vermektedir.
Tiyatro
oyunculuğu yanı sıra, şimdiye kadar 50’den fazla film ve dizide rol alan deneyimli
oyuncu Altan Erkekli, ayrıca pek çok yapım için seslendirmeler yapmıştır.
Tiyatro
Ödülleri:
İnadına
Yaşamak / Tiyatro Eleştirmenleri Birliği (TEB) Ödülleri 1997 - "Yılın
Tiyatro Ödülü"
Sinema
Ödülleri:
En İyi
Yardımcı Erkek Oyuncu (O... Çocukları) / 2.Yeşilçam Ödülleri 2009
En İyi
Erkek Oyuncu (Vizontele) / 38. Antalya Film Şenliği 2001
Rol
Aldığı Bazı Tiyatro Oyunları:
Tamamen
Doluyuz / Dış Ses - 2018
Şifa
Niyetine / Oyuncu - 2017
Direklerarası
/ Meddah - 2017
Bana
Bir Şeyhler Oluyor / Oyuncu - 2003
İnadına
Yaşamak / Oyuncu - 2001
Sen Hiç
Ateş Böceği Gördün mü? / Oyuncu - 1999
Akrep /
Oyuncu - 1999
Sakıncalı
Piyade / Oyuncu - 1993
Yolcu /
Oyuncu - 1992
Salpa /
Oyuncu - 1991
Mefisto
/ Alex Hendrik Hofgen -
1990
Yusuf
ile Menofis / Oyuncu – 1989
Rol
Aldığı Film ve Diziler:
Eyvah Ramazan Bey (Ramazan
Bey, TV Dizisi 2023)
Vatikan'ın Şifresi: Bir Temel Macerası (Sinema Filmi 2023)
Babasını Kızı (Fahri, Sinema Filmi 2023)
Maske: Nezaketle Tebessüm (Sinema Filmi 2023)
Bir Küçük Gün Işığı (Eşref, TV
Dizisi 2022)
Yıldızlara Bak (Sinema Filmi 2022)
Bandırma Füze Kulübü (Belediye Başkanı
Hüsnü Şendil, Sinema Filmi 2022)
Kim Bu Aile? (Sabahattin, Sinema Filmi 2022)
Karagöz: Yâr Bana Bir Eğlence (Sinema Filmi 2022)
Var Bunlar (Yusuf, TV
Dizisi 2022)
Bir Dilek Tut (Sinema Filmi 2022)
Baht Oyunu (Zafer, TV Dizisi 2021)
Vay
Babam Vay (Sinema Filmi 2021)
Payitaht
Abdülhamid (Ernest Cassel, TV Dizisi 2021)
Yeşilçam:
Bir Sinema Hayvanı (TV Dizisi 2021)
Ya
İstiklal Ya Ölüm (Salih Hulusi Paşa, TV Dizisi 2020)
Hababam
Sınıfı Yaz Oyunları (Mehmet Hoca, Sinema Filmi 2020)
Ağır
Romantik (Sinema Filmi 2020)
Çiçero
(Sinema Filmi 2019)
Bir
Dilek Tut (Sinema Filmi 2019
Dengi Dengine (Muhtar, TV Dizisi 2019)
Afili
Aşk (Muhsin Yiğiter, TV Dizisi 2019-2020)
Vurgun
(TV Dizisi 2019)
Enes
Batur Gerçek Kahraman (Sinema Filmi 2019)
Hababam
Sınıfı Yeniden (Mehmet Hoca, Sinema Filmi 2019)
Bizi
Hatırla (Sinema Filmi 2018)
Müslüm
(Doktor, Sinema Filmi 2018)
Kafalar
Karışık (Sinema Filmi 2018)
Mehmed:
Bir Cihan Fatihi (Mimar Muslihittin, TV Dizisi 2018)
Bozkır
(TV Dizisi 2018)
Nerdesin
Birader? (Polis Müdürü, TV Dizisi 2017)
Ayla:
The Daughter of War (Huseyin Dilbirliği, Sinema Filmi 2017)
Yıldızlar
da Kayar (Sinema Filmi 2016)
Vezir
Parmağı (Sinema Filmi 2016)
Tecahül-i
Arif (Müfit, Sinema Filmi 2016)
Hayati
Tehlike (Amir, Sinema Filmi 2016)
Hangimiz
Sevmedik (Münir Yeşil, TV Dizisi 2016)
Kara
Ekmek (Salim, TV Dizisi 2015)
Sarıkamış
Çocukları (Prof. Vahdet, Sinema Filmi 2015)
Yunus
Emre: Aşkın Sesi (Sinema Filmi 2014)
Yağmur:
Kıyamet Çiçeği (Cahit Koyuncu, Sinema Filmi 2014)
Meleklerin
Mucizesi (Psikiyatrist, Sinema Filmi 2014)
Madımak:
Carina'nın Günlüğü (Metin Altıok, 2014)
Benimle
Oynar mısın? (Ruhi, Sinema Filmi 2013)
Uzun
Hikaye (Emin Efendi, Sinema Filmi 2012)
İbret-i
Ailem (Ev Sahibi, TV Dizisi 2012)
Acayip
Hikayeler (Nazif, TV Dizisi 2012)
Yalan
Dünya (Şehmuz, TV Dizisi 2011-2014)
Umut
Üzümleri (Ali, Sinema Filmi 2011)
Aşk
Tesadüfleri Sever (Yılmaz Turgut, Sinema Filmi 2011)
Şen
Yuva (Kalender, TV Dizisi 2010)
Yerden
Yüksek (Ziya Fikret Tamyol, TV Dizisi 2010-2011)
Adanalı
(Arif Hoca, TV Dizisi 2009-2010)
Aşk
Geliyorum Demez (Miran Dayı, Sinema Filmi 2009)
Güzel
Günler (Yoğurtçu Servet Usta, TV Dizisi 2007)
Organize
İşler (Yusuf Ziya Ocak, Sinema Filmi 2005)
Anlat
İstanbul (Fareli Köyün Kavalcısı Hilmi, Sinema Filmi 2004)
Vizontele
(Nazmi, Sinema Filmi 2000)
80.
Adım (Savcı Yardımcısı, Sinema Filmi 1996)
Mavi
Sürgün (Subay, Sinema Filmi 1993)
Dolap
Beygiri (Memur, Sinema Filmi 1982)
Kurtuluş
(Yakup Kadri, TV Dizisi 1996)
Bir
Demet Tiyatro (TV Dizisi 1995)
Deniz
Gurbetçileri (TV Dizisi 1991)
Can
Şenliği (Şehir Çakalı, TV Dizisi 1989)
KAYNAKÇA:
Altan Erkekli (tiyatrolar.com.tr, 18.11.2018), Altan Erkekli (trt1.com.tr,
27.02.2020),
Altan Erkekli (imdb.com, 08.09.2023), Altan Erkekli (sinematurk.com, 08.09.2023),
Altan Erkekli (dizioyuncu.com, diziseti.tv, diziler.com, 08.09.2023), Altan
Erkekli (beyazperde.com, sinemalar.com, 08.09.2023).
ALTAN ERKEKLİ:
HER GECE BORÇLARIMI DÜŞÜNMEKTEN BIKTIM!
Röportaj:
hurriyet.com.tr/kelebek, 18.11.2018.
Çağan
Irmak’ın yeni filmi “Bizi Hatırla”, 23 Kasım’da vizyona giriyor. Film, yaşlı
bir babanın oğlunun evine taşınmasıyla yaşadığı zorlukları anlatıyor. Yine
“Babam ve Oğlum” tadında göz yaşartan bir film. Babayı oynayan Altan
Erkekli’yle bu filmi konuşmak için bir araya geldik. 56 yaşında üçüncü oğlunu
kucağına almış, küçük oğlu 7 yaşında olan usta oyuncuyla babalar ve oğulları
konuştuk.
◊ Babanız hayatta
mı?
-
Yok, 1989 yılında rahmetli oldu.
◊ Ya anneniz?
-
O da vefat etti...
◊ “Bizi
Hatırla”da, etkileyici bir baba oğul hikâyesi var. Biz de sizin çocukluğunuzdan
başlayalım.
Babanızla
unutamadığınız bir anınız var mı?
-
Babam, 11 yaşımdayken beni Diyarbakır’da okuyacağım yatılı okula götürdü.
Bacağına sarılıp “gitme” deyişimi unutamam. İkimiz de ağlamıştık. Bana, “Sen bu
okulu bitireceksin. Bu şehre vali olarak geleceksin canım oğlum” demişti.
◊ Vali değil de
oyuncu olmayı tercih ettiğinizde tepki gösterdi mi?
-
Hayır... Tiyatroyu seçince “Mutlu olacağın mesleği yap” dedi ama yine de biraz
kırgındı. Birkaç yıl sonra Kenter Tiyatrosu’nda “Sakıncalı Piyade”yi
sahnelerken beni izlemeye geldi. Oyun sonrası baktım suratı düşmüş, “Ne oldu”
diye sordum. “Sen bu ordunun parasıyla büyüdün, bu orduyu eleştiremezsin” dedi.
(Gülüyor)
◊ Babanız
astsubay mıydı?
-
Yok, albaydı... Her zaman “Ya bu tiyatroda çok koşturuyorsunuz. Bir banka
müdürü olsaydın, ben senin makamına gelseydim” derdi. (Gülüyor) Bu filmde
canlandırdığım Eşref de bu yönden babama benziyor, evladı için koşuşturmanın
olmadığı düzgün bir hayat istiyor.
Altan Erkekli:
HER GECE
BORÇLARIMI
DÜŞÜNMEKTEN
BIKTIM
◊ Büyük oğlunuz
Efe kaç yaşında?
-
29.
◊ O da Devlet
Tiyatroları’nda oyuncu değil mi?
-
Evet.
◊ Siz de babanız
gibi “oğlum keşke oyunculuğu değil de başka bir mesleği seçse” diye düşünüyor
musunuz?
-
Efe aynı anda hem uluslararası ilişkiler hem de tiyatro bölümünü kazandı. O
zaman dedim ki, “Efe çok dikkatli ol, bizim başladığımız yıllardaki gibi şanslı
değilsiniz”...
◊ O yılların
farkı neydi?
-
1975 yılında mesleğe başladım. Dolu dolu salonlarda, haftada 16 oyun
oynuyordum. O zaman televizyon yoktu. İnsanlar tiyatroya peynir ekmek gibi
ihtiyaç duyuyorlardı. Şimdi durum çok farklı. O yüzden Efe’ye “Acı çekeceksin”
dedim. “Ben razıyım” deyince kabul ettim.
◊ Şimdi ne
düşünüyorsunuz peki?
-
Yolda çevirip “Oğlunuz çok başarılı” diyorlar, çok mutlu oluyorum. Ama ekonomik
olarak sıkıntıda. Ben de sıkıntıdayım, o da.
◊ Siz niye
sıkıntıdasınız? Bir sürü dizi, film çektiniz...
-
Herkes öyle düşünüyor, “O ne yapıyorsun paraları” diyorlar. Ama biz hep kısıtlı
bütçeler aldık. Hiç gece hayatım, kumarım olmadı ama yine de birikimim yok. Dün
de sayısal loto oynarken bir adam geldi, “Biraz da bize bırakın paraları” dedi.
◊ Sayısal loto
mu oynuyorsunuz?
-
Evet, hep oynuyorum. (Gülüyor)
◊ Hiç
tutturdunuz mu peki?
-
Bir kere 5 tutturdum. Ama bir gün kazanırsam borçlarımı bitirip geri kalan
parayı LÖSEV’e bağışlayacağım. Şu borcum bitsin artık. 63 yaşımda, her gece
onları düşünmekten bıktım.
◊ Ev borcunuz mu
var?
-
Evet, tek evim var, başka hiçbir şeyim de yok zaten.
◊ Meslekte
kaçıncı yılınız?
-
43 sene oldu.
◊
Bu kadar senede hiç birikim yapamadınız
mı?
- Yapamadık,
herhalde biraz da bizim sersemliğimiz yüzünden.
◊ Estağfurullah...
-
Biz hiç para düşünmeyelim, iş yapalım para arkadan gelir dedik. Ama gelmiyordu
(Gülüyor).
◊ Tabii 3 çocuğa
bakmak da zor... Ortanca oğlunuz Fransa’da okuyor değil mi?
-
Evet, bu sene Fransa’ya gitti. Daha 3 yılımız daha var, bakalım. Onun için bol
bol oynamak zorundayım (Gülüyor) Euro kuru da böyle giderse, mahvolacağız.
◊ O Fransa’da ne
okuyor?
-
Sosyal psikoloji ve konservatuvarda piyano eğitimi görüyor.
◊ Kaç yaşında?
-
19...
◊ En ufağın Ali
de 7 yaşında... Ali doğduğunda siz kaç yaşındaydınız?
-
56.
◊ 56 yaşında
baba olmaktan korkmadınız mı?
-
Ebru’nun hamile olduğunu öğrenince, “Aldıralım mı, aldırmayalım mı” diye
ikilemde kaldık. Ama sonra “Böyle bir acımasızlık yapmayalım. Türkiye’yi bu
çocuk kurtaracak” dedik.
◊ Aranızdaki bu
büyük yaş farkı Ali’yi etkiliyor mu?
-
Biraz üzülüyor çünkü yolda bizi görenler hemen “Torun mu” diyorlar. Gerçi onlar
da haklı, beni hep ekranda dede rollerinde gördüler.
◊ Ben de tam onu
diyecektim abi, sinemada erken yaşta mı yaşlandırdılar sizi?
-
Galiba (Gülüyor)
◊ Bu filmde de
öyle, olduğunuzdan daha yaşlı iki büklüm bir adamı oynuyorsunuz...
-
Cengiz, hayat bizi çökertti (Gülüyor) Şaka bir yana beni büyük kitleler
“Vizontele” ile tanıdı. Orada bir torun vardı kucağımda. Herkes beni rolle
sevince, diğer işler de öyle devam etti.
Markette eşimi
kızım sandılar
◊ Eşiniz Ebru
Hanım, filmdeki gibi sizin babanızı kabul etmek istemeseydi ne yapardınız?
-
Eşimi bırakırdım. Babamı alır, babamla çıkardım. Babam rahmetli olmuştu, dedim
ki şanslıyım bu durumları yaşamayacağım. Çünkü insan eti ağırdır. Ama sağ olsun
Ebru annemi yıkadı, tırnaklarını kesti. Annesinden daha fazla hürmet gösterdi,
o açıdan hiç hakkını yiyemeyeceğim.
◊ Ebru Hanım’la
aranızdaki 14 yaş farkı hiç sorun oldu mu?
-
Geçenlerde Ebru ve Ali ile markete gittik. Orada çalışan hanım dedi ki, “Altan
bey çocukları da almış gelmişsiniz.” Ebru da “Aaa yapmayın” dedi. Kadın, “Bir
hata mı yaptım” diye sordu. Ben de “Yok” dedim.
“Babam ve
Oğlum”dan daha büyük etki yaratacak
◊ “Bizi
Hatırla”nın fragmanı bile göz yaşartıyor. “Babam ve Oğlum” gibi bir etki
yaratacak mı?
-
Çok daha büyük etki yaratacak gibi geliyor bana. Filmde, günümüzdeki acımasız
yaşamın içindeki her şeyin cevabı var. Eşref, çok isimsiz bir kahraman. Bir
filozof gibi, bir pedagog gibi, bir sosyolog gibi insanlara yol gösteriyor. Ve
bunu yaşamın doğal akışı içinde yapıyor.
◊ Eşref
rahatsızlığından dolayı köyden şehre oğlunun yanına geliyor. Gelini, torunları
ile İstanbul’da bambaşka bir hayatla karşılaşıyor. Oradaki durumu nasıl analiz
ediyorsunuz?
-
Eşref’in memleketi Ege. Çekimleri İzmir, Foça’da yaptık. Eşref, çevrenin o
kadar katledilmediği bir yerden gelip İstanbul’daki böyle büyük binaları
görünce şaşırıyor. “Maşallah adamlar neler yapmış” diye düşünüyor. Ama tabii o
büyük binaların içinde yaşananları görünce, pek ‘maşallah’lık bir durum
olmadığını anlıyor. Her şey üst üste geliyor. Ve zorla geldiği İstanbul’dan
sessizce kaçıyor.
◊ Yarın öbür gün
Eşref gibi sizi de gelininiz istemezse, ne yaparsınız?
-
Ben hep “Elden ayaktan düşmeyeyim de kimseye muhtaç kalmayayım” diyorum.
Kimseye yük olmadan bir köşede kendi başımıza yaşayalım istiyorum.
◊ Eşref de
filmde “İnsan eti ağırdır” diyor...
-
Çok doğru bir söz. Ben de hiç öyle bir durumla karşılaşmak istemiyorum, hatta
gece evlerinde bile kalmayayım. Çocukları görelim sonra evimize dönelim. Bir de
oyuncu olduğum için insanların mimiklerini iyi okurum. Evlerinde beni
istemediklerine dair bir mimik bile görsem yıkılırım.
7 yaşımdan beri
yatılı okudum
◊ Ebru Hanım’la
kaç yıldır evlisiniz?
-
22 yıl oldu.
◊ Bu camiada 22
yıl bir evliliği sürdürebilmek kolay değil... İşin sırrı ne?
-
Zaman zaman biz de herkes gibi gerginlikler yaşıyoruz. Ama işin sırrı bu
gerginlikleri uzatmamak.
◊ Ne
yapıyorsunuz tartışma olunca?
-
Susuyorum ve dışarı bakıyorum. (Gülüyor)
◊ Sizi pek fazla
dışarıda da göremiyoruz. Neden?
-
Çünkü ben evime çok düşkünüm, evde olmak istiyorum. Yüksek ses, bağırış çağırış
hoşuma gitmiyor. 7 yaşımdan beri yatılı okuduğum için korkularım var. Ben
düdükle büyüdüm. Düdük çalardı yatardık, düdük çalardı kalkardık.
◊ Babanız ve
annenize sizi 7 yaşında yatılı okula verdikleri için kırgın mısınız?
-
Yok, annem çok ağır bir ameliyat geçirmişti. Babam alay komutanıydı. Bana
bakacak kimse yoktu. Sonra bana dediler ki, “Daimi yatılı okur musun” dedi. Ben
zaten yatılı okuyorum ya daimi kelimesini anlamadım “Okurum” dedim. (Gülüyor)
Sonra İstanbul’dan Diyarbakır’a gittim.
Altan Erkekli: Her
gece borçlarımı düşünmekten bıktım
Çağan’ın
çocukluğunu biliyorum
◊ Filmin
senaryosunu okuduğunuzda ilk ne hissettiniz?
-
Senaryoyu okudum ve Eşref’in durumuna hüngür hüngür ağladım.
Çağan’a
(Irmak) hemen telefon açtım “Helal olsun kardeşim, meseleleri ne kadar güzel
yakalıyorsun” dedim Çalışmaya bu konuşmayla başladık, tıkır tıkır da işimizi
yaptık.
◊ Daha önce
birlikte çalışmış mıydınız?
-
Yok... Daha önce de istemişti benimle çalışmak ama kısmet olmadı.
◊ Hangi filmde
sizinle çalışmak istemişti?
-
“Benim Adım Feridun”... Ben Çağan’ın çocukluğunu da biliyorum.
◊ Nasıl yani?
-
Rahmetli Yaman Okay, Rana Cabbar ve Rutkay Aziz’le “Sakıncalı Piyade” oyunu
için İzmir Seferihisar’daydık.
Oyunu
sahnelediğimiz salonu işletenler de Çağan’ın akrabalarıydı.
Çağan
her gün oradaydı. Çok fırlama bir çocuktu. Üç tekerlekli bisiklete binerdi.
◊ Yıllar sonra o
küçük çocuğun Çağan olduğunu nasıl anladınız?
-
Adı o kadar enteresandı ki aklımda kalmış... İlk filmini yaptıktan sonra BKM’de
bizim oyuna geldi. “Acaba beni hatırlar mı” diye geride durdum. Yanıma gelip
“Altan Abi beni hatırlamadın mı” diye sordu. Ben de “Sen beni hatırlamazsın
diye düşündüm” dedim.
“Ben
seni nasıl unuturum, sizin elinizde büyüdüm” diye karşılık verdi...
◊ BKM ile aranız
açık mı?
-
Geçen Yılmaz’la (Erdoğan) Levent’te karşılaştık. “Ya baba çok özledim seni,
mutlaka en kısa zamanda görüşelim” dedi.
◊ O kadar film
çekiyorlar, kadroda neden siz yoksunuz?
-
Ben de Yılmaz’a onu söyledim. İkimiz de Beşiktaşlıyız ya, “Beni Mustafa
Pektemek pozisyonunda bıraktınız. Kadroya giremiyorum” dedim.
KAYNAK:
Altan Erkekli: Her gece borçlarımı düşünmekten bıktım!
(hurriyet.com.tr/kelebek, 18.11.2018).