Biyografya
Mehmet Emin Yurdakul

Mehmet Emin Yurdakul

Doğum
1869
İstanbul, Türkiye
Ölüm
14 Ocak 1944

Şair, siyaset adamı (D. 1869, İstanbul - Ö. 14 Ocak 1944). Beşiktaş Sübyan Mektebinden sonra Beşiktaş Askerî Rüştiyesi (ortaokul)’ni bitirdi. Mülkiye Mektebi (Siyasal Bilgiler Okulu)’ndeki öğrenimini yarıda bırakarak Sadaret Kalemi (Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğü)’nde memurluğa başladı. Fazilet ve Adalet adlı eserini beğenen Sadrazam Cevat Paşa’nın emriyle Rüsumat (Gümrük) Evrak Müdürlüğüne alındı. Burada müdürlüğe yükselerek 1907 yılına kadar çalıştı. İttihad ve Terakki Fırkasına girdiği ve bu partinin görüşlerini savunduğu için Erzurum ve Trablus’a sürüldü. II. Meşrutiyet’ten (1908) sonra Hicaz (1909), Sivas (1910) ve Erzurum (1911) valiliklerinde bulundu. 1913 yılında Osmanlı Meclisi Mebusan’ına Musul Milletvekili olarak girdi. İstanbul’un işgali üzerine Ankara’ya geçerek Millî Mücadele’yi destekledi. Şarkikarahisar II. Dönem, Şebinkarahisar III. Dönem, Urfa IV. , V., VI. Dönem ve İstanbul VII. Dönem Milletvekili olarak TBMM’de bulundu. Zincirlikuyu Mezarlığında toprağa verildi.

Türk Ocağının kurucuları (3 Temmuz 1911) ve Halide Edip, Ziya Gökâlp, Hamdullah Suphi, Fuad Köprülü ile Hars ve İlim Heyeti üyeleri arasında yer aldı. Adnan Adıvar, Yusuf Akçura vd. ile Millî Türk Fırkasının kurucuları arasında yer aldı. Ünlü Sultanahmet Mitingi’nde işgalcileri lanetleyen konuşmacılardan biri olan Mehmet Emin, ayrıca millî duyguları işleyen şiirleri nedeniyle “Türk Şairi”, “Millî Şair” sanlarıyla anılmaya başladı. Adını, 1897 Türk-Yunan Savaşı’nın zaferle sonuçlanması üzerine yazdığı “Cenge Giderken” başlıklı şiiriyle duyurdu. İlk şiirleri Servet-i Fünûn, Çocuk Bahçesi gibi dergilerde çıkmıştı. Ahmet Hikmet Müftüoğlu, Ahmet Ağaoğlu, Yusuf Akçura gibi döneminin ünlü Türkçüleri ile Türk Yurdu dergisini (18 Ağustos 1911) kurdu ve Millî Edebiyat akımının öncülerinden biri oldu. Tüm şiirlerini, Millî Edebiyat anlayışının gereği olarak, hece ölçüsüyle yazdı. Mehmet Emin’de sanatın amacı ideal güzele ulaş­mak değil, sosyal, daha yerinde bir ifâdeyle ulusal fayda sağlamaktır. Kendisi bu konuyu, “şiir güzellik için ol­makla birlikte iyilik içindir de..” ifadesi ile belirtmişti. Bu nedenle de didaktik (öğretici) şiirler yazdı. Hayatın dağınıklığı, sosyal kuru­luşlardaki çözülme ve memleketi saran tehlikelerden ulusal değerlere dönmekle kurtulmanın mümkün oldu­ğunu savundu.

XX. yüzyılın başlarında Türk şiiri, Mehmed Emin’in başlattığı hareketi zenginleştirerek sürecek ve memleket edebiyatının ortaya çıkmasına zemin hazır­layacaktır. Şiirimizin ufkunun genişlemesinde, millî meselelere yönelişinde Mehmed Emin’in rolü ve değeri unutulmayacak ölçüdedir.

“Şairin, vak’aları anlatırken manevîleşen, efsanevîleşen bir edası var. Bu edanın kaynağı olan ruhta Türk milletinin şahsiyeti, tarihi ve hayâtı görünüyor. Bu şiirler Kurtuluş Savaşı devrinin destanı. Mehmet Emin, bunlarda, renk ve eda bakımından, eskisine nispetle daha mütekâmil, fakat yine de biricik gaye sanat değil, vatan ve kurtuluş. Şair, bu şiirlerini bir yandan yazıyor, bir yandan Millî Savaş sahasında, gezdiği yerlerde okuyor, milleti kurtuluşa sevk ediyordu. Bu kitaptaki nesirler de aynı ruhta ve şiirlerin manasını tamamlayacak mahiyettedir.” (Vasfi Mahir Kocatürk)

 “‘Hecenin beş şairi’nden biri olarak, ben, Mehmet Emin beye çok şeyler borçlu olduğuma inanıyorum.

 “Birinci Dünya Savaşının sonuna doğru bunu belirten bir makalem üzerine ‘Yeni Mecmua’dan Ziya Gökalp’in de haberi olmadan pabucu bana ters giydirmişlerdi. Bu sebepten, mecmuanın son sayılarında şiirlerim de çıkmamıştı. Ama bundan Mehmet Emin Bey’e tek kelime ile bahsetmiş değildim. Söylesem üzülürdü. Çünkü anlayışlı adamdı. Zaten sevgi ve dostluğumuz da devam edip gitmişti. Korkunç Mütareke yıllarında birbirimize ne kadar rastlamak kabil olursa...

“Emin bey için anlayışlı adamdı deyişim, onun bu yöndeki yüksek karakterini de belirtmek içindir. Zaten kendisi de, büyük sanatçı bir şair olduğu iddiasında değildi. ‘Türk Sazı’ndaki şiirlerinden birini şu üçlükle bitirmişti:

 

“Zavallı ben, elimdeki şu üç telli saz ile

Milletimin felâketli hayatını söyleyim;

Dertlilerin gözyaşını çevrem ile sileyim!

 

“Nur yüzlü şair! O çevreni ebediyetten bize de uzat da, şu sonu gelmeyen Kıbrıs faciası karşısında biz de gözlerimizi silelim. (Halit Fahri Ozansoy)

ESERLERİ:

Fazilet ve Adalet (1890), Türkçe Şiirler (1889), Türk Sazı (1914), Ey Türk Uyan (1914), Tan Sesleri (1915), Ordunun Destanı (1915), Dicle Önünde (1916), İsyan ve Dua (1918), Zafer Yolunda (1918), Turan’a Doğru (1918), Aydın Kızları (1919), Türk’ün Hukuku (1919), Dante’ye (1928), Kıral Corc’a (1928), Mustafa Kemal (1928), Ankara (1939).

HAKKINDA: Nihat Sami Banarlı / Metinlerle Türk Edebiyatı (1965), Halit Fahri Ozansoy / Edebiyatçılar Geçiyor (1967), Vasfi Mahir Kocatürk / Mehmet Emin Yurdakul’un Şiirleri (Mehmet Emin Yurdakul içinde, 1968), Yurt Ansiklopedisi (c. IV, 1982), Hakkı Tarık Us / Elli Yıl Mecmuası (tsz, s. 62-63), Muzaffer Uyguner / Mehmet Emin Yurdakul (1992), Mehmet Behçet Yazar / Edebiyatçılar Alemi - Edebiyatımızın Unutulan Simaları (yay. haz. Mustafa Everdi, 1999), Behçet Necatigil / Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü (18. bas. 1999).