Biyografya
Can Yücel

Can Yücel

Doğum
1926
İstanbul, Türkiye
Ölüm
12 Ağustos 1999
İzmir, Türkiye
Eğitim
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Klâsik Filoloji Bölümü, Cambridge Üniversitesi

Şair, çevirmen (D. 1926, İstanbul - Ö. 12 Ağustos 1999, İzmir). Eski milletvekili ve Milli Eğitim Bakanlarından Hasan Ali Yücel’in oğlu, Canan Yücel Eronat’ın ikiz kardeşi, ressam Su Yücel’in babasıdır. Ankara Atatürk Lisesi (1934) mezunu. Yükseköğrenimini Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Klâsik Filoloji Bölümü ile Cambridge Üniversitesinde tamamladı. Uzun yıllar Fransa ve İngiltere’de yaşadı.  Askerliğini Kore Türk Tugayında (1953) yaptı. Londra’da BBC Radyosu Türkçe Yayınlar Bölümünde spiker olarak çalıştı. Türkiye’ye döndükten sonra (1963) Marmaris ve Bodrum’da turist rehberliği yaptı. İstanbul’a yerleştikten sonra çeviriyle uğraştı. Türkiye İşçi Partisi (TİP)’nin çalışmalarına katıldı. 12 Mart 1971 askeri müdahalesi döneminde iki çevirisinden dolayı on beş yıl hüküm giydi, Adana’da iki buçuk yıl hapis yattı, 1974 Af Yasası’ndan yararlanarak serbest kaldı. 1994’te, Atatürk’ü küçültücü ifadeler kullandığı gerekçesiyle, 1997 yılında “Kadın Diye Bir Şiir” adlı şiirinden dolayı yargılandı. 1998’de adına düzenlenen bir etkinlikte Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e hakaret ettiği gerekçesiyle, Ankara 14. Asliye Ceza Mahkemesinde yargılandı ve bir yıl iki ay hapis cezasına mahkûm edildi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi, bu hükmü, “cezanın ertelenmesi gerektiği” görüşüyle bozdu. 1999 genel seçimlerde İzmir’den Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) milletvekili adayı olduysa da seçilemedi.

İstanbul Kuzguncuk ve son yıllarında Datça (Muğla)’da yaşadı. İzmir’de Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastahanesinde bademcik kanseri tedavisi görürken öldü ve Datça’da toprağa verildi. Ölümünden sonra Datça Belediyesi ile ailesi tarafından anısına her yıl yapılan bir edebiyat ve kültür-sanat şenlikleri düzenlendi. Datça’daki evi müze olarak düzenlendi.

Can Yücel’in ilk şiiri, henüz on iki yaşındayken yayımlanmıştı. Üniversitede öğrenciyken de dergilerde şiirleri yayımladı. Ancak, edebiyat dünyasına girişindeki ilk önemli adımı, 1944 yılında Ovidius’tan yaptığı ve Tercüme Dergisi’nde yayımlanan bir şiir çevirisiyle attı. Şiir, yazı ve çevirileri 1944 yılından itibaren Yenilik, Seçilmiş Hikâyeler, Dost, Şiir Sanatı, Yön, Papirüs, Yeni Dergi, Yazko-Edebiyat, Yeni Düşün, Evrensel Kültür, Vatan, Demokrat gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. 1962 yılında İngiltere’de, 1709’da Latin harfleriyle yapılmış taşbaskısı bir Türkçe dilbilgisi kitabını bulması büyük yankılar yaratmıştı. Şiirlerinden seçmeler, Feyyaz Kayacan tarafından çevrilerek “The Poetry of Can Yücel” (1992) adıyla İngilizce olarak da yayımlandı. 1999 yılında, ölümünden sonra Genco Erkal, şiirlerinden yola çıkarak hazırladığı ve Can Yücel’in yaşamını şiirlerle anlatan “Can” adlı oyunu sahneledi. Ölümünden bir yıl önce doldurduğu şiir albümü, ölümününden sonra Ağustos 1999’da, Kendi Sesinden Şiirleriyle Can Yücel adıyla yayınlandı.

Can Yücel; ironik yönü ağır basan şiirlerinde halk ağzına, halk türkülerinin deyişlerine olduğu kadar argo ve müstehcen sözlere de sık yer veren, bu nedenle zaman zaman koğuşturmaya uğrayan Yücel, aynı zamanda toplumcu bir bakış açısından yola çıkarak daha iyi bir dünyanın kurulması amacını da savundu. Üslûp olarak Garip şiir hareketinin süreği olan şiirlerinde sözcük oyunlarıyla ulaştığı dil ustalığı, şiirini yeni anlam boyutlarıyla donatarak etkili kıldı. Özgürlük ve Dayanışma Partisi ve Türkiye Yazarlar Sendikası üyesiydi.

Can Yücel İçin Ne Dediler?

“Can Yücel’in şiiri, ister başlangıç dönemi, Yazma ve Sevgi Duvarı olsun, isterse son şiirleri, daima ‘zor’ bir şiir olmuştur. Bir çelik çekirdeğin etrafında örüldüğü izlenimini sürek canlı tutar bu şiir. Okurdan iki şeyi bekler: Önce şiiri kuran ana ögenin saptanmasını ardından onun bir şiir olarak okunmasını. Kısacası, Can Yücel, şiirini kesin ve keskin bir gerçekliğin çevresinde kurar ama okura o gerçeklik içinde teslim etmez onu. Okurun şiiri özgül gerçekliğiyle algılamasını ister. Bu, Yücel’in belli bir sahne durumunu en çok zorladığı ve genellikle birisinin ölümünden sonra yazdığı şiirlerde öyledir.” (Hasan Bülent Kahraman)

***

“Can Yücel, bir izleğin varoluş durumunu sorun edinen bir şairden çok, bir tavır (alışın) şairidir. Onun şiirlerine ait tinsel evrende, bireyin varoluş probleminin, yaşam sorunlarının dışavurumundan çok, dünyada olup bitene, bu olup bitendeki ideolojik, olgusal ve tarihsel tutarsızlık ve çelişkiye, bu çelişkiyi gölgeleyen yaşama tarzına karşı bir tavır alışın dışavurumu sözkonusudur. Bu nedenle, Can Yücel şiirini çözümlemeye yönelik her çalışmanın çıkış noktası, bu tavrı koyan anlatıcıbenin kimliğini, bulunduğu düzlemi irdelemek olmalıdır.” (Yücel Kayıran)

ESERLERİ:

ŞİİR: Yazma (1950), Her Boydan (dünya şiirinden çeviri ve derleme, 1959), Sevgi Duvarı (1973), Bir Siyasinin Şiirleri (1974), Ölüm ve Oğlum (1976), Şiir Alayı (1981), Rengahenk (1982), Gökyokuş (1984), Beşibiryerde (toplu şiirleri, 1985), Canfeda (1987), Çok Bi Çocuk (1988), Altısıbiryerde (1988), Kısa Devre (1990), Kuzgunun Yavrusu (1990), Sekizibiryerde (1990), Gece Vardiyası (1991), Güle Güle - Seslerin Sessizliği (1993), Gezintiler (1994), Maaile (1995), Seke Seke (1997), Mekânım Datça Olsun (1999), Alavara (1999).

DENEME: Düzünden (1994), Can’dan Yazılar (1995).

ÇEVİRİ: Hatırladıklarım (E. Roosevelt’ten, 1953), Yeni Türkiye: Bir Garp Devleti (G. Duhamel’den, 1956), Her Boydan (Dünya şiirinden çeviriler, 1957), Anne Frank’ın Hatıra Defteri (A. Frank’ten, 1958), Lord Stratford’un Türkiye Hatıra­ları (S. Lane-Poole’den, 1959), Muhteşem Gatsby (S. Fitzgerald’dan, 1964), Sırça Kümes (T. Williams’tan, 1964), Gerilla Harbi (Mao Tsetung’dan, 1967), Küba’da Sosyalizm ve İnsan (E. Che Guevara’dan, 1967), Lenin Petrograd’da (E. Wilson’dan, 1967), Siyah İktidar (S. Carmichael’dan, 1968), Saloz’un Mavalı (P. Weiss’ten, 1972), Yeni Başlayanlar İçin Marks (Rius’tan, 1977), Bahar Noktası (1981) - Fırtına (1991) - Hamlet (1992) (W. Shakespeare’den), Şvayk Hitler’e Karşı (B. Brecht’ten, 1982), Don Cristobita ile Dona Rosita (F.G. Lorca’dan, 1983), Batı Yakasının Hi­kâyesi (A. Laurents’ten, 1988), Kar Kokusu (C.M. Schulz’dan, 1991), Define Adası (R.L. Stevenson’dan, 1992), Oliver Twist (C. Dickens’tan, 1992).

KAYNAKÇA: TDE Ansiklopedisi (c. 8, 1976-98), Atilla Özkırımlı / Türk Edebiyatı Ansiklopedisi (1982), Seyit Kemal Karaalioğlu / Resimli Türk Edebiyatçılar Sözlüğü (1982), İhsan Işık / Yazarlar Sözlüğü (1990, 1998) - Türkiye Yazarlar Ansiklopedisi (2001, 2004) – Encyclopedia of Turkish Authors (2005) - Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2007) – Ünlü Edebiyatçılar (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 4, 2013) - Encyclopedia of Turkey’s Famous People (2013), Behçet Necatigil / Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü (18. bas. 1999), Şükran Kurdakul / Şairler ve Yazarlar Sözlüğü (gen. 6. bas. 1999), Hikmet Altınkaynak / Dünyayı Paylaşan Yazarlar (2001), TBE Ansiklopedisi (2001), Mehmet Başaran / Can Yücel’in Yayımlanmamış İki Şiiri (Adam Sanat, Temmuz 2004).