Biyografya
Hamid Aytaç

Hamid Aytaç

Doğum
1891
Diyarbakır, Türkiye
Ölüm
19 Mayıs 1982
İstanbul, Türkiye
Diğer İsimler
Şeyh Musa Azmi, Şeyh Musa Azmî, Musa Azmî, Azmî, Hâmidü'l-Âmidî, Hâmid, Hamit Aytaç

Hattat (D. 1891, Diyarbakır – Ö. 19 Mayıs 1982, İstanbul). Asıl adı Şeyh Musa Azmi’dir. Yazılarında Şeyh Musa Azmî, Musa Azmî veya sadece Azmî, 1916’dan sonra da Diyarbakırlı oluşundan dolayı Hâmidü'l-Âmidî yada yalnız Hâmid imzalarını kullandı. Ba­bası, Müstakimzâde'nin Tuhfe'sinde adı geçen hattat Âdem-i Âmidî’nin torunla­rından Zülfikar Ağa, annesi Müntehâ Hanım'dır. Diyarbakır'da sıbyan mektebini, askerî rüştiyeyi (ortaokul) ve idadîyi (lise) bitirdikten sonra 1908'de yüksek öğrenim için İstan­bul'a gitti.

Bir yıl Mekteb-i Nüvvâb'a (1910'dan sonraki adıyla Mekteb-i Kudât) devam ettikten sonra sanata olan ilgisi ve yeteneğini gören hocalarının teşvikiyle Sa­nayi-i Nefîse Mektebi'ne kaydoldu; ancak babasının ölümü üzerine çalışmak zorunda kaldı­ğından tahsilini tamamlayamadı. Haseki'de Gülşen-i Maârif Mektebi'nde hat ve resim hocası olarak çalışmaya başla­dı. Bu yıllarda matbaa işle­riyle de uğraştı. Rüsûmat (Gümrük) Mat­baası, Mekteb-i Harbiyye Matbaası ve sonra da hocası Mehmed Nazif Efendi'nin vefatı üzerine tayin edildiği Erkân-ı Harbiyye-i Umûmiyye Matbaası'nda Meh­med Emin Efendi ile beraber hattat ola­rak çalıştı.

Bu görevindeyken l. Dünya Savaşı yıllarında Yıldırım Orduları Grubu emrinde Almanya Berlin'de Harita Dairesi'nde bir yıl çalışıp İstanbul’a döndü. Mütarekeden sonra matbaadaki görevinden istifa etti ve "Hattat Hamid Yazı Evi’ni açarak serbest çalışmaya başladı. 1928 harf inkılâbından sonra atöl­yesini matbaa haline getirerek klişeci­lik, çinkografi, pantografi, mâmul mad­deler için lüks etiket ve kartvizit basımı gibi işlerle meşgul oldu. Türk matbaacılığında bu teknikleri kullanan ilk isim oldu.  Bunların yanı sıra hat ile de ilgisini kesmeyerek yurt içinden ve yurt dışından özel istekleri değerlendirdi. 1960 yılında Paşabahçe Cam Fabrikası'na girdi. Burada imal edilen cam eşyalar üzerine çe­şitli yazılar yazdı. 1975'te emekliye ay­rıldı ve ömrünün geri kalan kısmını yazı yazmakla geçirdi. Vefatının ardından Kabri Karacaahmet Mezarlığı'nda Şeyh Hamdullah'ın mezarının yakı­nına defnedildi.

Satırlar­da "Allah" lafızlarını alt alta getirerek yazdığı ve Hasan Rızâ Efendi'nin mushaf-ı şerifini esas alarak yazdığı Kur'ân-ı Kerîm'ler en önemli eserlerindendir. Bunların ilki 1974'te ve daha sonraki yıllarda İstanbul, Almanya ve Beyrut'ta, diğeri ise 1986 yılında İstan­bul'da basıldı. Kur'an cüzü, En'âm-ı şerif, Yâsîn-i şerif, dua ve evrâd mec­muası, elifba türünde yayımlanmış eser­leri yanında, hilye, kıta, murakka vb. levha boyutlarındaki sayısız eseri Türk ve dünya koleksiyonlarına girdi. Son yazıla­rından oluşan Kırk Hadis, Abdülkadir Karahan'ın açıklamalarıyla birlikte Kül­tür Bakanlığı tarafından bastırıldı.

Geleneksel tarzda hat öğrenimi görmemiş, hiçbir hattatdan icazetname almamış olan Aytaç, bu sanattaki başarısını büyük ölçüde yeteneği, kişisel çabası ve verimli çalışma­sıyla elde etti. Hemen bütün yazı türlerini denedi. Kur’an, hilye, kırk hadis, evrad, cüz, yazıt, murakka ve sayısız levha yazdı. Ayrıca Cumhuriyet döne­minde yapılmış ya da onarılmış birçok caminin de yazıt, kubbe ve kuşak yazılarını hazırladı. Halim Özyazıcı’nın da aralarında bulunduğu pek çok öğrenci yetiştirdi. Türk sanatı ve kültürüne üç çeyrek asra varan hiz­meti ve katkıları sebebiyle 1982 yılında Aydınlar Ocağı Bilim ve Sa­nat Kurulu’nun Üstün Hizmet Armağanı’nı aldı. İslâm Konferansı Teşkilâtı'na bağlı Milletlerarası İslâm Kültür Mirasını Koruma Komisyonu tarafından 1986 yılında İstanbul'da düzenlenen milletlerarası ilk hat yarışmasına da Hamid Aytaç’ın adı verildi.

KAYNAK: Ali Alpaslan / Hamid Aytaç (Hayat Tarih Mecmuası, sayı: 11, s. 16-20, 1972), Türkiye Ansiklopedisi (c. 2, s. 732, 1974), M. Uğur Derman / Türk Hat Sanatının Şaheserleri (s. 65-67, 1982), Selçuk Erez / Bir Kültür Ustasının Ölümü (Güneş, 1 Haziran 1982), Emin Barın / İslâm Âlemi Hattat Hâmid'i Çok İyi Tanır (Yeni Nesil, 31 Tem­muz 1982), Şevket Rado / Kaybettiğimiz Büyük Sanatkâr Hat­tat Hamid Aytaç (Türkiyemiz, s. 39, s. 1-4, 1983), Büyük Larousse (c.2, s. 1127, 1986), M. Hüsrev Subaşı / TDV İslam Ansiklopedisi (c. 4, s. 287-289, 1991), Şevket Beysanoğlu / DFSA (c. 2, 2. bas. 1997, s. 429), İhsan Işık / Ünlü Sanatçılar (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, 2013) - Diyarbakır Ansiklopedisi (2013).